Yüce Allah’in Adem’i yaratmasi ve onu yeryüzüne göndermesi bosuna degildir. Insanoglunun yeryü-zünde büyük bir görevi vardir: Yeryüzünü imar etmek, medeniyetler kurmak, varolus gayesini anlamlandirmak…Hayat aslinda bir yolculuktur. Bu yolculukta bir rehberimiz olmasi lazim. Yolu iyi bilen, yoldaki tehlikelere karsi bizi koruyabilecek ve bize “sag serbest!” diyecek birine ihtiyacimiz var. Tarihin bir döneminde bu görevi peygamberler yapmistir. Peygamberlik müessesesi son peygamber Hz. Muhammed’le sona ermistir. Artik yasayan bir peygamberle insanligin uyarilmasi, yönlendirilme-si ve dogru yola iletilmesi dönemi bitmistir. Fakat insanligin uyarilmaya, yol gösterilmeye olan ihtiyaci her zaman devam edecektir. Iste, bu görev ve sorumluluk bugün genelde tüm insanliga, özelde Islam ümmetine ve onun âlimlerine birakilmistir.Her insanin nasihate ihtiyaci vardir. Nasihat, insanin kalbini temizler, ruhunu arindirir. Bir büyügümüzden ya da sevdigimiz birinden nasihat dinlemek gönlümüzü ferahlatir. Bir agacin susuz kalmasi ne ise, insanin ögütsüz kalmasi da odur. Ögüt almamak, hasta birinin igne vurulmayi reddetmesi gibidir. Doktorun verdigi ilaçlari kullan-madan tedavi olunamaz. Öyleyse bir yolunu bulup nasihate devam etmek gerekir. Yüce Rabbimizin, Peygamberimizin sahsinda: “ Sen yine de ögüt ver. Çünkü ögüt mü’minlere fayda verir.”( Zariyat, 55) emri, her durumda nasihate devam edilmesi gerektigini ifade eder.
Es gibt noch keine Bewertungen.